28 Kasım 2020 Cumartesi

flashback

 


Kat ettiğim en uzak ve zorlu yollar kafamın içindeki mesafelerdi. Ruhum o mesafeler arasında hırpalandı. Kafamın içinde, gidip geldiğim farklı mesafeler var. Bir bakmışım gül bahçesindeyim, çiçekler var, yeşillik var, huzurluyum. Bir bakmışım bir kayalık, ayaz tenimi yakıyor, kalbim katılaşmış, bir bakmışım hiçbir yerdeyim. En kötüsü de hiçbir yerde olamamak. 

26 Kasım 2020 Perşembe

ÖLçüt

 

    Balkonda çekirdek yerken şunları düşündüm. Bu dünyada her şeyin bir ölçüsü var. İnsanların boyu cm ile, kilosu kg ile, göğüs bel çevresi filan hep ölçülebiliyor. Binaların yüksekliğini bilmem kaç katlı diye tarif edebiliriz. Silindir hacimleri, on dönüm arazi ve bilmem kaç inç ekran TV vardır.

Peki acıyı ölçebilir misin? Canım şu kadar acıyor diyebilir misin? Hadi dedin de, ne kadar anlaşılır ki? Kalbim Türkiye’nin yüz ölçümü kadar acıyor desen mesela, bu ne kadar büyük?

29 Ekim 2020 Perşembe

Düşünceler



       Bazı anlar olurdu, kafamın içinden çıkıp başka birinin kafasına girip onun bakış açılarıyla o an hayatı kavramak isterdim. 
O an için çok emindim ki başkasının kafasının içinde bu kadar bataklık, ateş ve ayaz yoktu. Sanki iki saniye daha kafamın içinde kalırsam bir anda patlayıp bir toz bulutuna dönüşeceğimden korkardım. Ya da delirmekten. En çok da bundan korkardım. Sahi ya insan nasıl delirir ki? 



21 Ekim 2020 Çarşamba

Bilmiyoruz

 "Ne düşünüyorsun bu konuda?"  

Kafamda bir sürü fikir vardı yine. Cevap vermek için söz hakkımı beklerken, düşüncelerim de birbiriyle sohbet halindeydi. Tam sıra bana gelmişti ki, ağzımı açmadan hemen önce, fikirlerimden biri ötekini vurdu. Diğerleri de vurulanın arkasından yas tutmaya başladı. Aynı zamanda yepyeni fikirler de üretmeye başlamıştı beynim ama henüz yeteri kadar olgunlaşmamışlardı. Ağzımı açtığımda 'bilmiyorum' dedim

Misafir

 Hiç adap görmemişler mi ne

Ne diye baş köşede dikilip dururlar

Gitmek de bilmezler

Sohbet de etmezler

Öylece dikilip duran bir çift göz

Bir çay koyayım bari

Sokak

 Yak gemileri

Deniz küssün

Sahip olamadıkların var biliyorum 

Yürü git hadi rüzgara doğru koş

Akıntıya karşı kürek çek

Bak sokaklar hep loş

Tımarhaneler boşaltılsın

Deli dediklerinizi sokaklara salın

Normalleri hapse atın

Memurların çayına zehir katın

Sahip olamadıkların var biliyorum

Hepinizden sıkıldım

28 Ocak 2020 Salı

rüzgar




Güldün mü güneşi bile kavuracaksın

 Ağladın mı bulutlar utanacak görkeminden

Rüzgarlar girecek delik arayacak

Estin mi öyle eseceksin işte.

5 Ocak 2020 Pazar

İnsan


Yetişkinlerden " iki medeni insan gibi konuşalım", "iki yetişkin gibi konuşabilir miyiz?", " mantıklı insanlar gibi davranalım lütfen" tarzında cümleler duyulur.

Ama hiç bir çocuktan " iki çocuk gibi konuşup anlaşalım" gibi bir cümle duydunuz mu?

Duymazsınız, çünkü sadece çocuklar kim olduklarının farkındadırlar ve özlerine uygun davranırlar.