Yoldayım. Normal bir hızda gidiyor
servis. Beni, sevmediğim iş yerime götürüyor.
Sağ tarafımda
mezarlık, ölüler sıralanmış. Gözümü dikip mezar taşlarındaki isimleri okuyorum.
Her sabah gördüğüm iki isim var. Gülten ve Cahide.
Onların mezar taşlarının olduğu yer daha yüksekte
kalıyor o yüzden daha rahat görünüyor. İsimleri okuduğum an dehşete kapılıyorum,
iki üç saniye, sonra geçiyor bu dehşet. Bir zamanlar yaşıyorlardı, komşuya,
güne gidip kek yiyorlardı. Arkadaşları onlara isimleriyle sesleniyordu. Şimdi
ise mezar taşını süslüyorlar.
Sonra gözümü yola çevirdiğimde
ezilmiş bir kedi görüyorum ve anlık dehşete kapılıyorum ve bakışımı başka
tarafa yönlendiriyorum. Ağaçları inceliyorum. Bir süre sonra servis içinde
uçuşan bir sinek bana geliyor ve rahatsız oluyorum. Burnuma konuyor, alnıma
konuyor. Cama konuyor. Çantamdan peçete çıkarıp, nişan alıp cama yapıştırıyorum
sineği umarsızca. Peçeteyi katlıyorum ve kayıtsız şekilde çöpe atıyorum.
Ölmüş bir varlık gördüğümde beni dehşete
düşüren, o varlığın niceliği mi niteliği mi sorusunu sormadan edemiyorum. Yolda
ezilmiş bir inek ve ezilmiş bir sinek görsem hangisine daha çok tepki veririm
acaba? Birinde bir sürü et, bağırsak, kan, kocaman kocaman. Diğeri siyah bir
nokta. İkisi de canlı bir varlık nihayetinde, değil mi?
Not: bu eski
bir denemem, şu an sinek dahil hiçbir canlıya kıyamıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder